Türkiye Çevre Ajansı olarak COP 27 ‘ye katıldık

Bu yıl Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansına (COP27) Türkiye Çevre Ajansı olarak katıldık.

COP 27’de Türkiye pavilyonunda Kurumumuz ve Depozito Yönetim Sisteminin anlatıldığı iki etkinlik düzenleyerek tüm Dünya ülkelerin katılımcılarına ve orada yer alan paydaşlarımıza davetli olan profesörlerimiz ve kurum çalışanlarımızla beraber sunumlar gerçekleştirdik.

COP 27 bünyesinde yer alan katılımcılar tarafından çokça rağbet gören pavilyonumuzda ülkemizde yer alan iklim ve çevre çalışmalarının yanı sıra sıfır atık eserlerinden oluşan tablolar, dijital hat uygulaması ve caretta caretta simülasyonu da yer aldı.

Ülkemizin ve Bakanlığımızın önde gelen iklim bilimcileri , Belediye Başkanları ve katılımcılarının  yer aldığı pavilyonumuzda birçok sunum ile Türkiye’nin İklim , Çevre koruma ve Sıfır Atık konularında ki tecrübelerini  ve öngörülen projelerin sunumları gerçekleştirildi.

Pavilyonumuzda Sayın Bakanımız Murat KURUM katılımcılara önemli açıklamalarda bulundular.

Bakanımız Sayın Murat KURUM;

“Döngüsel yeşil ekonomi hedef doğrultusunda çalışmalarımız başladı”

Bakan Kurum, COP toplantılarında,  BM Kyoto Sözleşmesi, Paris Anlaşması  görüşüldüğü, belli kararların alındığı, uygulamaların yapıldığı, bilgi, tecrübe paylaşımlarının olduğu, ülkelerin bu anlamda hedeflerinin, projelerinin burada istişare edildiğini anlatarak, “O anlamda  bizim için  kıymetli. Paris Anlaşması’nı biz meclisimizden geçirdik. Cumhurbaşkanımızın kararıyla da 2023 net sıfır emisyon ve kalkınma döngüsel yeşil ekonomi anlayışıyla hedefimizi ortaya koyduk. Bu hedef doğrultusunda da çalışmalarımız başladı.” diye konuştu.

“Ülkenin kalkınmasına engel olmayacak anlayışla bu süreci yürüteceğimizi beyan ettik”

Türkiye’nin 30 Eylül 2015 tarihinde niyet edinmiş ulusal katkı beyanı olduğunu anımsatan Bakan Kurum, “2015’te BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi sekretaryasına sunduk ve senaryoya göre 2030’da emisyonlarımız 1 milyar 175 milyon ton olacaktı. ‘1 milyar 175 gerçekleştirmeyeceğiz 929 milyon ton gerçekleştireceğiz’ dedik. Artıştan yüzde 20 bir azalış. Çünkü biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. En yüksek emisyonlarımıza ulaşmadık. Dolayısıyla gelişeceğimiz için zaten Paris Anlaşmasına da imza atarken ülkenin kalkınmasına engel olmayacak anlayışla bu süreci yürüteceğimizi beyan ettik. Emisyonlara baktığımızda geçmişle alakalı 1750-2019 ülke emisyonlarına baktığınızda ABD’nin yüzde 24,8 emisyon ürettiğini, AB’nin yüzde 17’sinin, Çin’in yüzde 13 emisyon ürettiğini, Türkiye’nin tarihsel sorumluluğu yok denecek kadar az yüzde 0.6. Dünyayı kirletmedik.”

“Taahhüdümüzün yüzde 21 altındayız”

Türkiye’nin sera gazı emisyonları konusunda bilgi veren Bakan Kurum, “2020 yılında 523 milyon ton emisyon üretmiş oluyoruz. Referans senaryolarına baktığımızda hep referans senaryolarının altındayız. 2020’de 599 milyon ton olması gerekirken gerçekleşen 506 milyon ton. Taahhüdümüzün yüzde 21’in altındayız. Kişi başına düşen 6,3 ton emisyon üretmiş oluyoruz.” dedi.

“Ulusal Katkı Beyanı güncellemesi  ile  uzun dönemli iklim stratejilerini de hazırladık”

Ulusal Katkı Beyanı güncellemesi çalışmaları ile beraber uzun dönemli iklim stratejilerini de hazırladıklarının altını çizen Bakan Kurum, “Bunları da iklim kanununa ekleyeceğiz. İklim kanunu ile birlikte yapılacak çalışmaların altlığı oluşacak. Bu altlık ile birlikte de bütün sektörler bu çerçevede atacağı adımları iklim kanununun vereceği finansal desteklerle gerek emisyon ticaret sisteminin hayata geçmesi ile topyekun bu mücadeleyi sürdürmüş olacağız. Bu manada da katkı beyanı çalışmalarını, yedi sektörümüzü içine alan ve kalkınma planımıza da koyduk, 2020-2025 kalkınma planımızın içeriğinde ulusal katkı beyanımız ve ülkemizin yeşil dönüşümü bu manada tevcih edildi” dedi.

“2026 yılında yapılacak COP31 için adaylığımızı ilan ettik”

COP 31. taraflar konferansına Türkiye’nin adaylığını ilan ettiklerini belirten Bakan Kurum, “Çünkü bizim geçmişimize de baktığınızda birçok insani zirvede, COP toplantılarında, habitat toplantılarında ülkemiz gerçekten çok güzel ev sahipliği yaptı. Çok güzel organizasyonlar yaptı. COP 31 toplantısını da ülkemizde yapılması talebini, tüm dünya ülkelerine genel kurulda paylaştık. Aday olduğumuzu belirttik. İkili görüşmelerimizde COP31’e adaylık başvurumuz olumlu karşılandı. Adaylığımız konusunda ülkelerden desteklerini istiyoruz, 2026 yılında yapılacak COP31’i ülkemizde düzenleme arzumuzu iletiyoruz.”  diye konuştu.

“2023 yılı itibariyle emisyon ticaret sistemini hayata geçireceğiz”

Bakan Kurum, iklim kanunu ile birlikte emisyon ticaret sisteminde altyapı oluşturmuş olacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yıl sonu hayata geçireceğiz. 2023 yılı itibariyle de emisyon ticaret sistemi uygulamalarına başlayacağız. Borsada işlem görecek, fazla emisyon üretenlerin cezalandırılacak. Yine iklim değişikliği ile mücadele eden yani döngüsel ekonomi anlayışı ile yatırım yapan üreticilerimize finans desteklerimiz olacak. Bu da çok çok önemli. Hem uluslararası finans kuruluşlarından elde ettiğimiz hem de ülkemizin kalkınma planında yer alan anlayış ile artık bütçemizde yatırım yapanların finansa erişimi daha kolay ve güçlü olacak. Zaten AB ile ticaretimizi de yaptığımızı düşündüğünüzde, ticaretin yüzde 50’den fazlası AB ülkelerine gidiyor. Orada da böyle bir değişim söz konusu. Şu an bizim üreticimiz bu durumdan oldukça memnun. Onlar da bizimle birlikte bu dönüşümü gerçekleştirmek istiyorlar.”

“Tarihi sorumlu olanların elini taşın altına koyması gerekiyor”

Paris Anlaşması ile  önemli bir finansman desteğini sağladıklarını belirten Bakan Kurum, “3 milyar 157 milyon dolarlık mutabakat anlaşmamızı yaptık. Bugün iklim fonu ne kadar toplandı deseniz, aslında 3 milyar 157 milyon dolar belki hiçbir ülke almamıştır. Burada ciddi manada bir destek aldık. Bunu da iklim değişikliği ile mücadelemizde kullanıyoruz. Tüm sektörleri içeriyor. Dolayısıyla kırılgan ekonomilere destek verilmesi noktasında, Pakistan’da sel oldu suyun akacak bir yeri yok, insanları çadırını kuracak bir yeri yok. Kırılgan ekonomilere tüm dünya ülkelerinin bu sellerle, bu afetlerle birlikte destek olması gerektiğini ifada ettik. Bu manada kimsenin geride bırakılması doğru değil. Bu ülkelerin finansal kapasitesi ve gücü bu durumu ortadan kaldırmaya yetmiyor. Tüm dünya ülkelerinin finansman desteği sağlaması gerektiğini söyledik. Tarihi sorumlu olanların elini taşın altına koyması gerekiyor. İnsani bir vazifedir.” dedi.

 

Kaynak

https://tuca.gov.tr/haber/turkiye-cevre-ajansi-olarak-cop-27-ye-katildik/46


Adresimiz

Ali Kuşçu Mahallesi, Yavuz Selim Caddesi, No: 50, Fatih/İstanbul

İletişim Bilgilerimiz


+90 212 621 23 40+90 212 621 23 59info@haliccevre.com

Sosyal Medya Hesaplarımız


Merhaba
1
Merhaba
Mesajınıza hafta içi 07:30 - 17:00 saatleri arasında dönüş yapılacaktır.