Toprak Altındaki Görünmeyen Tehdit; MİKROPLASTİKLE

Mikroplastik, 5 milimetreden küçük boyutta olan plastik parçacıklardır. Genellikle iki ana grupta incelenir:

 1. Birincil Mikroplastikler

Bu mikroplastikler, doğrudan küçük boyutta üretildikleri için çevreye bu şekilde salınırlar. Örneğin:

  • Kozmetik ürünlerdeki peeling tanecikleri
  • Diş macunlarındaki temizleyici mikroboncuklar
  • Endüstriyel plastik üretiminde kullanılan “pellet” adı verilen ham plastik granüller

2. İkincil Mikroplastikler

Bu türler, daha büyük plastik ürünlerin zamanla parçalanması sonucu oluşur. Nedenleri arasında:

  • Güneş ışığı (UV) etkisi
  • Mekanik aşınma (örneğin dalga, rüzgar)
  • Kimyasal bozunma yer alır.

Örnekler:

  • Denizde parçalanan plastik torbalar
  • Tarımda kullanılan plastik malç örtüler
  • Giysilerden kopan sentetik mikroelyaflar (özellikle polyester, naylon gibi)

Toprak Altındaki Görünmeyen Tehdit; MİKROPLASTİKLEBugüne dek mikroplastik kirliliğini daha çok denizler ve okyanuslarla ilişkilendirdik. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, bu küçük plastik parçacıklarının sessiz ve derinden bir şekilde kara ekosistemlerine de yayıldığını ortaya koyuyor. Özellikle de tarım toprakları, bu görünmeyen tehdidin yeni hedefi hâline gelmiş durumda.

Tarım alanlarında mikroplastiklerin birikimi, beklenenden çok daha yaygın ve endişe verici. En önemli kaynaklardan biri, arıtma tesislerinden çıkan atık su çamurlarının gübre olarak tarlalara uygulanması. Bu çamurlar, organik madde açısından zengin olduğu için tarımda yaygın şekilde kullanılıyor. Ancak arıtma tesisleri mikroplastikleri tutamadığından, bu küçük parçacıklar da çamurla birlikte toprağa karışıyor. Yapılan bir çalışmaya göre, Avrupa’da yılda 60.000 tona kadar mikroplastik, sadece bu yolla toprağa taşınabiliyor.

Mikroplastiklerin bir diğer yayılma yolu ise tarımsal sulama. Özellikle plastik borular, hortumlar ve depolama tankları gibi sulama ekipmanları zamanla aşınarak minik plastik parçacıkları bırakabiliyor. Ayrıca plastik malç filmler, fide saksıları, torbalar ve hatta bazı gübre kaplamaları da zamanla parçalanarak mikroplastik üretimine neden olabiliyor.

Topraktaki mikroplastiklerin ne gibi etkiler yarattığı ise hâlâ araştırılıyor. Ancak şimdiye kadar elde edilen bulgular, mikroplastiklerin toprağın su tutma kapasitesini, havalanmasını ve mikrobiyal faaliyetlerini olumsuz etkilediğini gösteriyor. Örneğin, toprak solucanlarının mikroplastikleri yanlışlıkla yutması hem kendi sağlıklarını tehdit ediyor hem de topraktaki besin döngüsünü bozuyor. Bitkiler de bu parçacıklara maruz kalabiliyor; bazı deneysel çalışmalar, mikroplastiklerin köklerde biriktiğini ve büyümeyi olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

Bu durum, sadece ekosistem sağlığı için değil, gıda güvenliği açısından da önemli riskler barındırıyor. Çünkü bu parçacıkların gıda zincirine taşınması ve nihayetinde insanlara ulaşması ihtimali göz ardı edilemez. Şu an için kesinleşmiş bir sağlık tehdidi kanıtlanmış olmasa da bu konuda temkinli davranmak gerekiyor.

Peki ne yapılmalı? Öncelikle tarımda kullanılan malzemelerin doğaya dayanıklı, parçalanabilir alternatiflerle değiştirilmesi gerekiyor. Ayrıca atık su çamurlarının doğrudan toprağa uygulanmadan önce daha etkili mikroplastik arıtma yöntemlerinden geçirilmesi şart. En önemlisi de bu konuda daha fazla bilimsel veriye ihtiyaç var. Toprak kirliliği uzun vadeli ve geri dönüşü zor bir süreçtir; mikroplastiklerin bu süreci hızlandırmasına izin vermemeliyiz.

Çünkü toprak, sadece üretim alanı değil; geleceğimizin temelidir. Ve eğer gözle göremediğimiz parçacıklar toprağımızı tehdit ediyorsa, bu tehdit en az görünür olanlar kadar ciddiye alınmalıdır.

 

Mühendislik Perspektifiyle Çözüm Önerileri

Çevre mühendisliği bakış açısıyla çözüm yolları, sistematik ve çok katmanlı bir yaklaşımı gerektiriyor:

  • Atık su çamuru yönetimi yeniden gözden geçirilmeli; mikroplastik ön arıtımı yapılmadan tarımda kullanılmamalıdır.
  • Biyobozunur malçlar ve çevre dostu sulama sistemleri teşvik edilmelidir.
  • Toprak izleme programları mikroplastik birikimi açısından güncellenmelidir.
  • Yönetmelikler ve standartlar hâlen deniz sistemlerine odaklıdır; kara ekosistemleri için özel mikroplastik yönetim kriterleri geliştirilmelidir.

 

 

Feyza SAK

Kimyager

 

KAYNAKLAR:

  1. https://www.fao.org/
  2. https://doi.org/


Adresimiz

Ali Kuşçu Mahallesi, Yavuz Selim Caddesi, No: 50, Fatih/İstanbul

İletişim Bilgilerimiz


+90 212 621 23 40+90 212 621 23 59info@haliccevre.com

Sosyal Medya Hesaplarımız


Merhaba
1
Merhaba
Mesajınıza hafta içi 07:30 - 17:00 saatleri arasında dönüş yapılacaktır.