ENERJİ GÜVENLİĞİNDE TÜRKİYE ÖRNEĞİ: Sürdürülebilir ve Dayanıklı Bir Gelecek İçin Stratejik Adımlar

Enerji güvenliği, yalnızca bir ülkenin enerji kaynaklarına erişimini değil, bu kaynakların sürekli, çevreyle uyumlu ve ekonomik biçimde temin edilmesini de kapsar. Günümüz dünyasında artan enerji talebi, iklim değişikliği baskısı ve jeopolitik gerilimler; ülkeleri enerji arzını güvence altına almak için yeni stratejiler geliştirmeye yöneltmektedir. Türkiye de bu süreçte enerji arz güvenliğini güçlendirmeye, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmaya ve enerji verimliliğini teşvik etmeye odaklanmaktadır.

ENERJİ GÜVENLİĞİNDE TÜRKİYE ÖRNEĞİ: Sürdürülebilir ve Dayanıklı Bir Gelecek İçin Stratejik Adımlar

  1. Arz Çeşitliliği ve LNG Projeleri

Türkiye, enerji arz güvenliğini sağlamak amacıyla kaynak çeşitliliğini artırmaya yönelik önemli adımlar atmaktadır. Karadeniz gaz keşifleri, TANAP ve BOTAŞ projeleri gibi büyük altyapı yatırımları, doğalgaz arzının güvenilirliğini güçlendirmektedir. Bunun yanında Akdeniz ve Ege kıyılarında planlanan yeni LNG terminalleri, farklı coğrafyalardan doğalgaz temin edilmesine imkân tanıyarak enerji bağımlılığını azaltmaktadır.

 

  1. Yenilenebilir Enerji Yatırımları

2024 itibarıyla Türkiye’nin toplam kurulu gücünün yaklaşık %55’i yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmektedir. Hidroelektrik, rüzgâr, güneş ve biyokütle enerjisi yatırımları sayesinde enerji portföyü giderek daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşmaktadır. Özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri, yüksek güneşlenme süresiyle güneş enerjisi potansiyelinin en yüksek olduğu alanlar arasında yer alır.

Bu yatırımlar yalnızca çevresel fayda sağlamamakta, aynı zamanda yerli üretim kapasitesini artırarak ekonomik bağımlılığı da azaltmaktadır.

 

  1. Enerji Verimliliği ve Talep Yönetimi

Enerji güvenliği yalnızca arzı artırmakla değil, tüketimi verimli yönetmekle de ilgilidir. Türkiye, 2023–2027 Dönemi Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında; binalarda yalıtım, sanayide atık ısı geri kazanımı ve kamu binalarında LED dönüşümü gibi projelerle yaklaşık %14 enerji tasarrufu hedeflemektedir.

Bununla birlikte, Bina Enerji Performans Sertifikası (BEPS) sistemi ve sanayi tesislerinde enerji yöneticisi görevlendirilmesi gibi uygulamalarla, tüketimin planlı biçimde azaltılması sağlanmaktadır. Akıllı sayaçlar ve dijital izleme sistemleri sayesinde tüketiciler enerji kullanım alışkanlıklarını gözlemleyebilmekte, talep tepe noktalarında tüketimi dengeleyerek sistem genelinde verimliliğe katkı sunmaktadır.

 

  1. Kritik Altyapının Korunması ve Dayanıklılığın Artırılması

Enerji güvenliği, yalnızca üretim kapasitesiyle değil, altyapının dayanıklılığı ile de doğrudan ilişkilidir. Elektrik santralleri, trafo merkezleri ve boru hatları; hem fiziki tehditlere hem de siber saldırılara karşı korunmalıdır.

Bu kapsamda, ISA/IEC 62443 ve NIST gibi uluslararası siber güvenlik standartlarına uyum büyük önem taşımaktadır. Ayrıca doğal afet, kaza veya terör olaylarına karşı yedek sistemlerin kurulması, acil müdahale planlarının düzenli olarak test edilmesi, enerji arzında sürekliliği güvence altına alır.

 

  1. Sürdürülebilirlik ve Dönüşüm Politikaları

Enerji güvenliği ile çevresel sürdürülebilirlik birbirini tamamlayan iki hedeftir. Türkiye, karbon emisyonlarını azaltmak, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmak ve yeşil dönüşüm sürecini hızlandırmak amacıyla karbon fiyatlandırma mekanizmaları ve emisyon ticareti sistemlerine yönelik çalışmalar yürütmektedir.

Bu dönüşümün sosyal yönü de göz ardı edilmemelidir. Fosil yakıt temelli bölgelerde çalışan işçilerin mağduriyet yaşamaması için adil geçiş politikaları geliştirilmesi önemlidir. Yeniden eğitim programları, ekonomik çeşitlendirme ve sosyal destek mekanizmaları bu geçişi destekleyen temel unsurlardır.

Ayrıca Ar-Ge faaliyetleri, enerji güvenliğinin uzun vadede sürdürülebilir hale gelmesini sağlar. Enerji depolama teknolojileri (batarya sistemleri, hidrojen çözümleri) ve karbon yakalama–depolama (CCS) sistemlerine yapılacak yatırımlar, Türkiye’nin teknolojik kapasitesini güçlendirecektir.

 

  1. Geleceğe Bakış: Kısa, Orta ve Uzun Vadeli Öncelikler

Kısa vadede, mevcut fosil yakıt tedarik kanallarının çeşitlendirilmesi ve LNG altyapısının güçlendirilmesi önceliklidir. Enerji verimliliği yatırımları hızlandırılmalı, doğalgaz boru hatları ve elektrik iletim hatlarında bakım-onarım ile siber güvenlik denetimleri sıklaştırılmalıdır.

Orta ve uzun vadede ise yenilenebilir enerji kapasitesi hızla artırılarak karbon ayak izi azaltılmalı ve dışa bağımlılık düşürülmelidir. Enerji depolama projeleri, kooperatif temelli yerel yenilenebilir enerji tesisleri ve akıllı şebeke sistemleri, enerji sisteminin esnekliğini ve sürdürülebilirliğini güçlendirecektir.

Enerji güvenliği, teknik bir altyapı konusu olmanın ötesinde ekonomik, çevresel ve sosyal boyutları da kapsayan çok katmanlı bir meseledir. Türkiye, enerji arz güvenliğini artırırken aynı zamanda yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmalı, enerji verimliliğini yaygınlaştırmalı ve kritik altyapılarını güçlendirmelidir.

Bu bütüncül yaklaşım hem ulusal kalkınma hedeflerini destekleyecek hem de dışa bağımlılığın olumsuz etkilerini azaltarak enerji sistemini daha dirençli hale getirecektir.

 

Feyza SAK

Yeşil Bina Sertifika Uzmanı

 

KAYNAKLAR

  1. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı – Türkiye’nin Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve II. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (2024)
  2. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) – Çevre ve Enerji İstatistikleri
  3. International Energy Agency (IEA) – World Energy Outlook 2023

 


Adresimiz

Ali Kuşçu Mahallesi, Yavuz Selim Caddesi, No: 50, Fatih/İstanbul

İletişim Bilgilerimiz


+90 212 621 23 40+90 212 621 23 59info@haliccevre.com

Sosyal Medya Hesaplarımız


Merhaba
1
Merhaba
Mesajınıza hafta içi 07:30 - 17:00 saatleri arasında dönüş yapılacaktır.