ÇEVRENİN KORUNMASI VE TÜRKİYE
Çevrenin korunmasının etkin bir şekilde sağlanması Türkiye’nin de dünyanın da sosyo-ekonomik açıdan refahını ileriki yıllara taşıyacak ve geliştirecek bir konudur. Nüfusun, şehirleşmenin, tüketimin artması tabikî çevre üzerinde negatif yansımalar oluşturmaktadır. İklim değişikliği, çölleşme, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kuraklık gibi birçok çevre sorunu her geçen gün canlı yaşamını ve kalkınma sürecini olumsuz etkilemektedir.
Görülüyor ki; çevre ve doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi gittikçe önem kazanmaktadır. Türkiye’de çevre sorunlarına yönelik politikalar, 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 2030 yılına kadar ulaşmayı hedeflediği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarıyla (SKA) uyumlu bir şekilde geliştirilmekte ve uygulanmaktadır. Bu kapsamda çevre alanında kurumsal kapasite, mevzuat ve standartların geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında kararlı hedefler ortaya koyarak konuya ilişkin hassasiyetini küresel ölçekte ifade etmektedir.
Bu bağlamda, 7 Ekim 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7335 sayılı Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanunla ülkemiz Paris Anlaşmasına taraf olmuştur. Bununla birlikte, 7 Ekim 2021 tarihli Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Paris Anlaşmasının İlişik Beyanla Birlikte Onaylanması Hakkında 4618 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla Paris Anlaşmasının ve mekanizmalarının gelişmekte olan bir ülke olarak ekonomik ve sosyal kalkınma hakkına halel getirilmeden uygulanacağı beyan edilmiştir. Paris Anlaşmasının onaylanmasının ardından 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi beyan edilmiştir.
Bu hedef çerçevesinde, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu tarafından alınan karar doğrultusunda, Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı, 2030 yılında referans senaryoya göre yüzde 41 oranında azaltım yapılacak şekilde güncellenerek, 13 Nisan 2023 tarihinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryasına (BMİDÇS) güncellenen ilk Ulusal Katkı Beyanı olarak sunulmuştur.
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele politikalarına uyumunu sağlamayı ve yeşil dönüşümün desteklenmesini hedefleyen bir yol haritası niteliğindeki Yeşil Mutabakat Eylem Planı 2021 yılı Temmuz ayında yayımlanmıştır. 2022 yılında, dokuz başlıkta yer alan 32 hedefe ulaşılması için 20 ihtisas çalışma grubu (İÇG) kapsamında kamu, özel sektör ve üniversitelerden katılım sağlayan paydaşlarla 36 adet toplantı düzenlenmiştir. 2023 yılında Eylem Planı kapsamındaki gelişmeleri içeren 2022 Yılı Yıllık Faaliyet Raporu yayımlanmıştır. Ülkemiz coğrafi konumu itibarıyla iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer aldığından, uyum kapasitesinin geliştirilmesi ile ekonominin ve toplumun iklim risklerine dayanıklılığının artırılmasına yönelik sürdürülen çalışmalar önem arz etmektedir. Ülkemizin sahip olduğu zengin biyolojik çeşitlilik ile genetik kaynakların korunması için değişik statülerde korunan alan sayısı 2022 yılında 5.548’e çıkarılarak korunan alanların yüzölçümü yaklaşık 10,3 milyon hektara ulaşmıştır. 2022 yılında kara üzerindeki toplam korunan alanların ülke yüzölçümüne oranı yüzde 7,8’dir. Türkiye’de iller bazında biyolojik çeşitliliğin tespiti yapılarak ulusal biyolojik çeşitlilik envanteri geliştirilmektedir. Ayrıca, biyolojik çeşitlilikle genetik kaynaklarımızın korunması ve kullanımında sürdürülebilirliğin sağlanmasına temel teşkil edecek mevzuat ve planlama çalışmaları yürütülmekte, konuya ilişkin çalışan kuruluşlar arasında iş birliği artırılmaktadır. Çevre kalitesinin izlenmesi için laboratuvar altyapısı güçlendirilmekte ve izleme sistemleri geliştirilmektedir. 2005 yılında 36 olan Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağındaki istasyon sayısı 2023 yılında 380 istasyona ulaşmıştır.
2021 yılı verilerine göre ülkemizde kamunun, özel sektörün, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ile hanehalkının çevre koruma harcamaları geçen yıla nazaran yüzde 59,2 artış göstererek 66,3 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bu harcamanın yüzde 64,3’ü özel sektör, yüzde 28,3’ü kamu ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, yüzde 7,3’ü ise hanehalkı tarafından gerçekleştirilmiştir. Çevre koruma amaçlı kamu ve özel sektör yatırım harcamaları 13,6 milyar TL olarak kayda geçmiştir. Sürdürülebilir çevre hedefleri doğrultusunda yaşam döngüsü boyunca olumsuz çevresel etkileri azaltılmış ürün veya hizmetleri teşvik etmek amacıyla oluşturulan çevre etiketi sistemi kapsamında kriteri belirlenmiş ürün ve hizmet grubu sayısı 2023 yılında 12’ye yükseltilmiştir. Bazı Tehlikeli Kimyasallar ve Pestisitlerin Uluslararası Ticaretinde Ön Bildirimli Kabul Usulüne Dair Rotterdam Sözleşmesi’nin Türkiye’de etkin bir şekilde uygulanması ve AB’nin ilgili Tüzüğü’nün Türkiye mevzuatına aktarılması amacıyla Bazı Zararlı Kimyasalların İhracatı ve İthalatı Hakkında Yönetmelik 28 Ocak 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Feyza YALÇIN
Sosyolog/Yeşil Bina Uzmanı
KAYNAKLAR