HİDRAZİN
Nedelin Faciası
Bilim ve teknoloji her geçen gün gelişiyor, gelişirken de insan hayatına birçok kolaylık ve yarar sağlıyor. Hele de bilim ve teknoloji gibi konularda ülkeler arası rekabet varsa bundan en büyük katkıyı yine bilim alıyor. Bazen ise bu rekabet hırsa dönüşüyor ve korkunç sonuçlar doğurabiliyor. Amerika Birleşik Devletleri ile bilim konusunda amansız bir yarışa giren Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi. 1960 yılında gerçekleşen Nedelin Faciasında çoğu bilim adamı olmak üzere yaklaşık 150 kişi hayatını kaybetmiştir. Sovyetler Birliği R-10 roketini uzaya göndermeye çalışırken yakıt olarak eskiden kullanılan oksijen destekli karosen yerine daha kolay depolanma imkanı sunan ve hazır şekilde uzun süre saklanabilen asimetrik dimedilhidrazin kullanmaya karar vermişti. Çok tehlikeli ve zehirli olan bu maddenin yakıtta kullanılmasıyla bir önceki roketlerin kısıtlamalarından kurtulacağı düşünülmekteydi. Amerika Birleşik Devletleri ile olan uzay rekabeti, Mitrofan Ivanovich Nedelin için bir baskı unsuru olmuştu. Sovyetler’in nitelikli bir balistik füzeye hemen sahip olma isteğiyle Nedelin, roket testinin yapılmasına karar verdi. Oysa mühendisler güvenlik eksikleri olduğunu ve bu eksikliklerin tamamlanmadan testin yapılmaması gerektiğini söylüyorlardı.
Mühendisleri dinlemeyen Nedelin, Bolşevik Devrimi’nin yıldönümüne testi yetiştirme kararı aldı. Nedelin, uyarıların hiçbirini dikkate almadı ve içerisinde yaklaşık yüz ton zehirli madde olan roketin deneme fırlatışını başlattı. Füze daha fırlatılmamışken; motorlarında bir kısa devre meydana geldi ve roket infilak etti. Bu patlamayla füzenin çevresindeki onlarca insan hayatını kaybetti. Akabinde hidrazin tüm üsse yayıldı ve yüzden fazla insan zehirlenerek öldüler. Bu insanların arasında Nedelin de vardı.
Kimyasal Yapısı ve Kullanım Alanları
Yukarıda bahsettiğimiz Nedelin Faciasında birçok insanın ölümüne neden olan Hidrazin nasıl bir kimyasaldır peki? Her şeyden önce Hidrazin, bozunduğunda yangın ve patlamaya neden olabilecek amonyak dumanları, hidrojen ve azot oksitleri çıkarır. Kuvvetli indirgen bir maddedir ve oksitleyicilerle güçlü reaksiyona girer. Kuvvetli indirgen bir madde olduğu için de gümüş ayası yapımında, cam ve plastikler üzerinde metal filimleri meydana getirmekte, kaynayan sudaki oksijeni uzaklaştırmakta ve paslanmayı önlemekte kullanılır. İkinci Dünya Harbi’nde jet ve roketleri ittirici yakıt olarak kullanılmıştır. Bromür tuzu lehim yapımında kullanılırken, bakır ile olan tuzu ise ziraatta mantar öldürücü olarak kullanılır. Organik hidrazin bileşiklerinin ise yine çok farklı kullanım alanları vardır. Mesela nikotinik asit hidrazait tüberküloz tedavisinde kullanılır. Ayrıca özel yakıtlar üretiminde, plastik ve reçinemsi maddelerde, tekstil boyalarında, fotoğraf eczalarının yapımında ve köpük kauçuk imlatında şişirici madde olarak kullanılır.
Buhar Kazanları
Bildiğiniz üzere 18. yy’ da Sanayi Devrimi’ nin ortaya çıkmasının temel nedeni buhar makinelerinin icadıdır. Buhar, içerdiği yüksek enerji ve kolay taşınabilmesi nedeniyle sanayinin bütün alanlarında ve büyük ısıtma sistemlerinde kullanılır. Su evrensel bir çözücüdür, ulaşılması herkes tarafından en kolay ve ucuz maddedir. Fakat su içerisindeki oksijen miktarı ne kadar fazla ise su o derece koroziftir. Suyun sıcaklığı ne derece yüksek ise içerisindeki oksijen miktarı da o kadar azdır aslında fakat yüksek ısılarda çok küçük miktardaki oksijen bile soğuk suda oluşturabileceğinden daha fazla korozif etki gösterir ve buhar kazanı ömrünü kısaltırken bakım masraflarını da arttırır. Bu nedenle buhar kazanlarındaki oksijen kontrol altında tutulmalıdır. Basınçlı buhar kazanlarındaki oksijeni uzaklaştırmak için de Hidrazin kullanılır.
Hava Yastıkları
Hava yastığı ilk olarak İkinci Dünya Harbi’nde savaş uçakları yere düştüğünde kazayı en az hasarla atlatsın diye kullanılmıştır. İlk kez askeri alanda kullanılan bu icat 1950’li yıllarda ölümlü kazaların çok yaşandığı arabalar için de kullanılmaya başlanmıştır.
Hava yastığının temel görevi çarpışmayı sönümlemektir. Aracın ön kısmında bir sensör bulunur ve bu sensör araç belli bir hızla çarpıştığında, çarpışmanın şiddeti ölçüsünde elektrik sinyali üretir. Sonrasında da bir ivmeölçer bu sinyalin şiddetini ölçer. İvme sensörü bu oranın üzerinde bir sinyal algılarsa; işlemci hava yastıklarını patlatmak üzere ısıtıcıyı ateşler. Ateşleyici bir tüp içinde kıvılcım çakar ve bu kıvılcımın yaydığı ısının etkisiyle yanma meydana gelir. Burada yanan madde hidrazinden elde edilen sodyum aziddir. Bu yanma sonucu ortaya çıkan nitrojen gazı hava yastıklarını şişirir. Sonrasında ise üzerinde bulunan deliklerden geri boşalır ki kazazede boğulmasın. Tüm bunlar sadece birkaç milisaniye içerisinde olmaktadır. Oysa üretilmesi planlanan ilk hava yastıklarında, hava yastığını harekete geçirecek otomatik bir mekanizma bulunmuyordu ve sürücü yardımıyla ya da fişek yardımıyla şişirmeleri gerekiyordu. Ayrıca gerekli miktarda gazın temini, araca monte edilmesi için oldukça büyük sistemlere ihtiyaç duyuluyordu.
F16’ lar
F-16 uçakları Hava Kuvvetleri envanterine yeni giren yüksek ve gelişmiş teknolojinin en son ürünlerinden olup silahlarını hava ve kara hedeflerine çok yüksek hassasiyetle sevk edebilen uçaklardır. Çok yönlü taktik ve avcı uçağı olan F-16 uçakları havadan havaya ve havadan yere savaş kabiliyetine sahiptir. F-16 uçağının tek motorlu olması nedeniyle uçağa elektrik ve hidrolik takat gelmediği zamanlarda acil olarak takat sağlayan ünite (EPU) devreye giriyor. Bu sistemde yakıt olarak kullanılan hidrazin insan vücuduna temas ettiğinde veya buharına maruz kalındığında sağlık açısından zararlı etkilere sahiptir. Bu yüzden kaza/kırım olaylarında veya acil durumlarda uçağa yaklaşmadan önce uçağın sağ yan tarafında bulunan gösterge ve dedektörler iyice kontrol edilmesi, uçağa herhangi bir müdahalede bulunmadan önce EPU sistemi emniyet pimi takılarak ve pilot kabininden OFF edilerek devreden çıkartılması gerekiyor.
Feyza YALÇIN
Kimyager
Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://haliccevre.com/blog/ Okumak İsteyebilirsiniz: Titanyum Dioksit
Kaynaklar: