HİDROKLORİK ASİT veya HİDROJEN KLORÜR
Hidrojen klorür (HCl), keskin, boğucu bir kokuya sahip renksiz, aşındırıcı bir gazdır. Suda yüksek oranda çözünür, hidroklorik asit oluşturur. HCl atmosferde gaz ve aerosol formlarında oluşabilir ve ikisi arasındaki ayrımı sıcaklık ve neme bağlıdır
Hidroklorik asit; klorür üretiminde, kalay ve tantal üretiminde cevherin rafine edilmesinde, metal ürünlerin asitlenmesi ve temizlenmesinde, elektro kaplamada, kazanlardan kirecin giderilmesinde, temel sistemlerin nötralizasyonunda, laboratuvar reaktifi olarak, organik sentezlerde katalizör ve çözücü olarak, gübre ve boya imalatında, çeşitli gıda ürünlerinin hazırlanması esnasında nişasta ve proteinlerin hidrolize edilmesinde ve fotoğraf, tekstil, kauçuk gibi endüstrilerde kullanılır.
HCl birkaç yöntemle üretilebilir. Üretilen HCl’nin çoğunluğu (%90) çeşitli klorlama işlemlerinin bir yan ürünüdür. Daha az miktarda (%8) doğrudan hidrojen (H2) ve klordan (Cl2) üretilir. Klor içeren organik bileşiklerin yanması HCl oluşumuna neden olur. HCl ayrıca özellikle Meksika ve Güney Amerika’da volkanik gazlarda doğal olarak bulunur ve dünyanın orijinal atmosferindeki gazlardan biri olabilir. Deniz tuzundan elde edilen HCl, doğal kaynaklardan elde edilen troposferik HCl’nin ana kaynağıdır. Fosil yakıtların (özellikle kömür) yanması, ortamdaki HCl konsantrasyonlarının en yaygın antropojenik kaynağıdır.
Hidroklorik aside mesleki maruziyet, üretimi ve kullanımı sırasında soluma veya deri teması yoluyla gerçekleşebilir. Hidroklorik asit gözler, cilt ve mukoza zarları için aşındırıcıdır. Üst solunum yollarında nem ile temas halinde solunan HCl’nin suda yüksek çözünürlüğü nedeniyle hızla ayrışması beklenir. Akut inhalasyon maruziyeti, insanlarda öksürük, ses kısıklığı, solunum yollarında iltihaplanma ve ülserasyon, göğüs ağrısı ve akciğer ödemine neden olabilir.
Akut oral maruziyet, insanlarda bildirilen mide bulantısı, kusma ve ishal ile birlikte mukoza zarlarında, yemek borusunda ve midede korozyona neden olabilir. Deri teması ciddi yanıklar, ülserasyon ve yara izi oluşturabilir.
Yüksek çözünürlüğü nedeniyle HCl, suyla temas ettiğinde hızla hidroklorik asit oluşturur. HCl suda hidronyum iyonları oluşturmak için ayrışır (H30 +) doku elemanları ile etkileşime girerek hücre yaralanması veya ölümü ile sonuçlanabilir. HCl ile farmakokinetik çalışmalar yapılmamıştır, ancak hidrojen ve klorür iyonları normal fizyolojik süreçlerde yer almaktadır. Hidroklorik asit, mide suyunun önemli bir normal bileşenidir. 4 gün boyunca günde 50 milimol (mmol) hidroklorik asit alan insanlarda kan ve idrar üresi azalmış ve amonyak atılımında artış görülmüştür.
Feyza YALÇIN
Kimyager
KAYNAKLAR
Diğer Blog Yazılarımız İçin: https://haliccevre.com/blog/