SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRÜNLER İÇİN YENİ BİR EKO-TASARIM
Son yıllarda yaşanan ekonomik krizler dünya genelinde birçok ülkeyi ve uluslararası şirketi olumsuz yönde etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Aynı zamanda iklim değişiklikleri ve tükenmekte olan doğal kaynaklar da hem ayrı bir sorun oluşturuyor hem de ekonomik dalgalanmaları bir nevi tetikliyor. Üretim ve tüketimle ilgili basamaklarda yapılacak çevre dostu bazı değişikler aslında hem çevre sorunlarına hem de ekonomik krizlere merhem olabilir. Bunun yolu da sürdürülebilir bir ekonomik işleyiş benimsemekten geçiyor.
Ürünlerin daha verimli ve daha uzun süre kullanmak daha az enerji tüketilmesi anlamına geliyor ya da birincil hammaddeler yerine geri dönüştürülmüş/dönüştürülebilen malzemeler kullanmak doğal kaynakların israfını ve çıkan atıklarla doğayı kirletme ihtimalini azaltıyor. Bu şekilde bir işleyiş ekonomik büyümeleri ve kişilerin refahını desteklerken aynı zamanda da doğa ile dost bir tavır içine girerek şirket imajlarını da olumlu yönde etkiler.
Avrupa Birliği bu konuda önemli bir adım attı ve Yeşil Anlaşmayı yayınladı. Buna göre hedefleri 2050 senesine kadar alacağı önlemler ve yapacağı değişikliklerle ‘iklime zararsız’ ilk ülkeler grubu olmak. 2050 senesine kadar sera gazı emisyonlarının net olarak sıfırlanması bu önlemlerin başında geliyor, tabi ki bunu sağlamak için üretimle ilgili konularda birçok değişiklikler yapılması gerekir.
Avrupa Birliği’nde 30 Mart 2022’de yayınlanan Sürdürülebilir Ürünler İçin Yeni Bir Eko-Tasarım Yönetmeliği teklifi, Komisyonun çevresel açıdan daha sürdürülebilir ve döngüsel ürünlere yaklaşımının temel taşıdır. Teklif, şu anda yalnızca enerji ile ilgili ürünleri kapsayan mevcut Eko-Tasarım Direktifi üzerine inşa edilmiştir.
Teklif, belirli ürün gruplarının döngüselliklerini, enerji performanslarını ve diğer çevresel sürdürülebilirlik yönlerini önemli ölçüde iyileştirmek için eko tasarım gerekliliklerini belirlemek için bir çerçeve oluşturuyor. AB pazarına sunulan hemen hemen tüm fiziksel mal kategorileri için performans ve bilgi gereksinimlerinin belirlenmesini sağlayacaktır (EC/178/2002 Yönetmeliğinde tanımlandığı gibi gıda ve yem gibi bazı dikkate değer istisnalar dışında). Yeterli ortak özellikleri paylaşan ürün grupları için, çerçeve aynı zamanda yatay kuralların belirlenmesine de izin verecektir.
Çerçeve, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok çeşitli gereksinimlerin belirlenmesine izin verecektir:
- Ürün dayanıklılığı, yeniden kullanılabilirlik, yükseltilebilirlik ve onarılabilirlik
- Daireselliği engelleyen maddelerin varlığı
- Enerji ve kaynak verimliliği
- Geri dönüştürülmüş içerik
- Yeniden üretim ve geri dönüşüm
- Karbon ve çevresel ayak izleri
- Dijital Ürün Pasaportu dahil bilgi gereksinimleri
Yeni “Dijital Ürün Pasaportu”, ürünlerin çevresel sürdürülebilirliği hakkında bilgi sağlayacaktır. Tüketicilerin ve işletmelerin ürünleri satın alırken bilinçli seçimler yapmasına yardımcı olmalı, onarımları ve geri dönüşümü kolaylaştırmalı ve ürünlerin çevre üzerindeki yaşam döngüsü etkileri konusunda şeffaflığı artırmalıdır. Ürün pasaportu ayrıca kamu makamlarının kontrolleri daha iyi yapmasına yardımcı olmalıdır.
2030 yılına kadar, yeni sürdürülebilir ürünler çerçevesi, yaklaşık olarak 150 milyar metreküp doğal gaza tekabül eden 132 mtep birincil enerji tasarrufu sağlayabilir ve bu, neredeyse AB’nin Rus gazı ithalatına eşdeğerdir.
Eko-tasarım ve enerji etiketlemesi çalışma planı 2022-2024, ilk Eko-tasarım Direktifinin kabulünden bu yana yapılan çalışmaları temel alır, ancak aynı zamanda Enerji Etiketleme Çerçeve Yönetmeliği (AB/2017/1369) kapsamında gerekli çalışmaları kapsar ve Avrupa Enerji Etiketleme Ürün Kaydı (EPREL). Plan ayrıca, belirli bir yasal dayanağı olan lastik etiketleme konusunda benzer çalışmaları da kapsamaktadır.
2022-2024 çalışma planı, enerjiyle ilgili yeni ürünleri ve güncellemeleri kapsar ve yeni düzenleme yürürlüğe girene kadar bir geçiş önlemi olarak halihazırda düzenlemeye tabi olan ürünlere yönelik iddiayı artırır. En hızlı büyüyen atık akışı akıllı telefonlar, tabletler ve güneş panelleri gibi tüketici elektroniğindendir.
Önerilen ESPR, satılmayan tüketim mallarının imhasını önlemek ve durdurmak için önlemler içerir. İlk adım olarak, satılmayan ürünleri ıskartaya çıkaran büyük işletmeler, her yıl ıskartaya çıkardıkları ürün miktarını açıklamalı, ıskarta hacimlerinin nedenlerini ve yeniden kullanım, yeniden imalat, geri dönüşüm, enerji geri kazanımı ve yeniden kullanım için gönderilen ıskarta ürünlerin hacmi hakkında bilgi sağlamalıdır. Yönetmelik ayrıca, düzenlenecek ürün kategorilerine bağlı olarak satılmayan ürünlerin imhasını tamamen yasaklama imkanı da sağlayacak.
Birincil doğal kaynakların artan kıtlığı, hammadde tedarikindeki zorluklar ve bunların fiyat dalgalanmaları göz önüne alındığında, işletmeler için birçok başka maliyet tasarrufu fırsatı da bulunmaktadır. İş modellerini, üretim süreçlerini ve ürünleri yeniden tasarlayarak, ürünlerin daha uzun ömürlü olmasını sağlayarak veya kullanımlarını optimize ederek ve ikincil hammaddeler için iyi işleyen bir pazara katılarak işletmeler malzeme, enerji ve atık yönetimi maliyetlerini önemli ölçüde azaltabilirler. Sosyal ekonomi kuruluşları, elektronik ve tekstil geri dönüşümü, yeniden kullanılabilir tüketim malları, onarım ve yeniden üretim faaliyetleri gibi döngüsel ekonomi faaliyetlerini şekillendirmede ve genişletmede öncü bir rol oynamıştır.
Feyza YALÇIN
Sosyolog
KAYNAKLAR:
resmigazete.gov.tr
ec.europa.eu
spk.gov.tr