YEŞİL LOJİSTİK

Yeşil Lojistik, şirketlerin vazgeçilmez bir süreci haline gelmiş olan lojistik faaliyetlerin çevreye en az zarar verecek şekilde gerçekleştirilmesi yönünde ilerlemesi amacıyla çevre üzerindeki olumsuz etkilerini ölçmek ve bu etkileri mümkün olan en az seviyeye çekmeye çalışmaktır.

YEŞİL LOJİSTİK

Akademik ve endüstriyel anlamda çevresel sürdürülebilirlik, son yıllarda büyük ilgi gören konuların başında geliyor. Yoğunlaşan karbon emisyonları ve küresel ısınma sonucu, işletmeler tarafından çevrenin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik önemli çabalar talep edilmektedir. Halihazırda küresel rekabet, çok sayıda şirket ve kuruluşu karbon emisyon değerlerini azaltmak zorunda hissettirmektedir. Çünkü artık işletmeler, yalnızca zaman ve performans kısıtlamalarıyla değil, aynı zamanda toplumun çevre ile ilgili endişelerini de göz önünde bulundurarak hareket etmelidir.

Çevre sorunları her geçen gün artarken doğal kaynaklar da giderek tükeniyor. Şirketlerin çevreye en az zarar verecek, daha güvenilir, daha sağlıklı ürünleri daha az zararlı yöntemlerle üretmesi temel hedefleri haline gelmek yolunda ilerliyor. Daha temiz üretim süreçleri tasarlamak ve bunları yönetirken yeşil lojistiği benimsemek, çevresel riskler açısında şirketlerin sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ettiğinin bir göstergesi sayılmaktadır. İşletmeler karbon emisyonlarını azaltmaya çalışıyor, alternatif kaynak bulma, paketlemeyi ortadan kaldırma, ters tedarik zincirleri ve dağıtım kanallarının yeniden düzenlenmesi konularında çaba gösteriyorlar. Bu bağlamda, yeşil lojistik, bir işletmenin ticari performansını iyileştirmeye de yardımcı olur. Çevresel imajı ile kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlarken, aynı zamanda geri dönüşümün sağlanması ve pazar paylarının iyileştirilmesi bunu kendiliğinden sağlar zaten.

Sürdürülebilirliğin bileşenleri ekonomi, çevre, toplum ve yönetimdir. OECD’ye (Organisation for Economic Co-operation and Development- Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü) göre sürdürülebilir kalkınma; gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasından taviz vermeden mevcut nesillerin ihtiyaçların karşılanmasıdır (OECD, 2001).

İklim değişikliğinin nedenlerinden biri olarak görülen karbon emisyonlarında, lojistik sektörünün katkısı %13,1 civarındadır. Karbon emisyonlarının azaltılmasına paralel olarak sürdürülebilirliğe giden yolda tüketici ve pazarı birbirine bağlayan lojistikte yeşil lojistik öne çıkıyor. Lojistiğin temel işlevleri beş ana başlıktan oluşur:

  1. Lojistik ağı
  2. Kaynak bulma ve tedarik
  3. Planlama ve tahmin
  4. Ulaşım
  5. Dağıtım

Lojistik operasyonlar ise ürün ve hizmet akışları iki ana başlıkta incelenebilir. (1) Ürün ve hizmetle ilgili işlemler: Taşıma, Depolama, Paketleme ve Değer Katan Hizmetler. (2) Operasyonlar hizmet akışı ile ilgili: Gümrük, Sigorta, Muayene/Denetim, Stok Yönetimi ve Sipariş yönetimi.

Yeşil Lojistik Operasyonları
1. Yeşil Satın Alma

Yeşil satın alma; rakip seçimlerle karşı karşıya kalındığında, insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkisi mümkün olan en az miktarda olan mal ve hizmetleri satın alma uygulamasıdır. Seçimler karşılaştırılırken, çok sayıda faktör göz önünde bulundurulur; malzemelerin üretiminde kullanılan enerji ve kaynakların miktarları ve türleri, temizliği gibi… Yeşil satın alma, kanıtlanmış bir başarı kaydına sahip bir lansman stratejisidir. Son yıllarda devlet kurumları ve ticari firmalar geri dönüştürülmüş içeriklere yönelen satın alma kampanyaları başlatmış bulunuyor. Geri dönüştürülmüş mal satın alan firmalar için büyüme potansiyeli ise daha fazladır.

2. Yeşil Üretim

Birleşmiş Milletler Çevre Programına göre yeşil üretim, önleyici çevre yönetim stratejilerinin uygulanması; üretim sürecine entegre bir şekilde, insan sağlığı üzerindeki risklerin ortadan kaldırılması, çevresel değerler ve verimliliğin iyileştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Daha az atıklı hizmetlerle mal üretme fikri “yeşil üretim” adı ile iş dünyasına girmiştir.

Örneğin; B. ŞİŞMAN 2015 yılında yayımlanan ‘Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetiminde karbon salınımının sosyal maliyetini dikkate alan bir model önerisi: Bir mermer işletmesi örneği’ isimli çalışmasında üretim sırasında kullanılan aydınlatmanın enerji harcamasının aşırı olduğunu belirtmiştir. Yapay ışık kaynaklarının doğru şekilde yerleştirilmesi gerektiğini ve üretim hatlarının gün ışığından maksimum düzeyde yararlanacak şekilde tasarlanmasının enerji tasarrufu sağlayacağını belirtmiştir.

3. Yeşil Ulaşım

Yeşil Ulaşım; dağıtım-değer zincirindeki tüm malzemelerin hareketlerini en başından itibaren baştan sona yönetmektir. Ulaşım sektöründe çevresel faktörler ile rekabet avantajının önemli etkileri vardır. Örneğin, İngiltere’de araçların egzoz dumanları çevre kirliliğinin önemli nedenleri arasındadır. Yeşil üretim sayesinde, çevreye verilen zarar en aza indirilirken, tüm işletme maliyetleri azaltılmakta ve karlar artırılmaktadır.

Yeşil ulaşımı etkileyen faktörler; ulaşım aracının kullandığı yakıt, yolculuk sıklığı, müşterilere olan mesafe ve malzemenin şekli ve ağırlık gibi taşımanın diğer özellikleridir. Küreselleşmenin ilerlemesiyle birlikte, dağıtım noktaları arasındaki mesafeler büyük ölçüde artıyor. Daha uzun ulaşım mesafeleri ise insanlar için artan karbon emisyonlarına yol açar. Ayrıca çevreyi tehdit eden en önemli faktör karayolu taşımacılığıdır ve % 85 pay ile en yüksek sera gazı kaynağıdır. Havayollarından kaynaklanan emisyonların payı hızla artıyor. Demiryolu taşımacılığından kaynaklanan emisyonlar ise oldukça küçüktür. Örneğin, Kanada’da dizel motorlu taşıtların %4,2’sini oluşturan tüm ulaşım araçları emisyonların %29,2’sine neden olmaktadır. Sonuç olarak, işletmeler, ulaşımda kullanılan araçların cinsleri, kapasiteleri ve diğer teknik özelliklerinde yapılacak değişikliklerle bölgesel karbon ayak izlerini daha düşük hale getirebilirler.

4. Yeşil Ambalaj

“Ekolojik paketleme” olarak da bilinen yeşil ambalaj; insan ve hayvan sağlığına olduğu kadar çevreye de değer veren tamamen doğal bitki materyalinden oluşan, yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülmüş malzemeler kullanarak uygulanan bir ambalajlama yöntemi olarak tanımlanmaktadır.

Bu ambalajın özellikleri, tüm tedarik zinciri boyunca performansı ve verimliliği etkiler. Yeşil ambalaj için, ambalajların boyutlarına, şekillerine ve çevre dostu malzemeler kullanımına dikkat edilmelidir. Ambalajın geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılarak yapılma şekli, olumlu bir şekilde bir işletmenin ekonomik performansını etkiler. Bu şekilde üretilen paketler; malzeme kullanımını azaltır, depolarda alanın verimli kullanılmasını sağlar ve ihtiyaç duyulan ulaşım miktarını azaltır.

5. Tersine Lojistik

Tüketiciler olarak, bir ürünü geri gönderdiğimizde ne olacağını düşünmeden genellikle iade ediveririz. İşte tam bu noktada tersine lojistik devreye giriyor. Tedarik zinciri yönetiminde tersine lojistik, nihai ürünün iade edildiğinde özenle taşınmasını sağlamak için kullanılan bir sistem olarak tanımlanabilir. Kullanıcı ürünü inceleme, onarım veya değiştirme için iade ederse, kaynakların optimum kullanımı ve en iyi müşteri deneyimi için bu malların uygun şekilde yönetilmesi gerekir. Birçok işletme, müşterilerine satış sonrası bakım sağlamak için bir sürece sahiptir. Bu, birçok olasılığı kapsayabilir. Tüm ürünler farklı olacaktır, bu nedenle tersine lojistik sürecinin bu durumlardan herhangi birini ele alması gerekir.

Tersine lojistiğin özellikleri şunlardır:

  • Hasarlı veya istenmeyen malların iadesini ve yönetimin öngördüğü şekilde taşınmasını kapsar.
  • Tedarik zinciri yönetiminde tersine lojistik, ürünlerin nerede satıldığını izleyebilir; kalite kontrol için bunları inceleyebilirler.
  • Tersine lojistiğin önemi, kârların en üst düzeye çıkarılmasını, israfın en aza indirilmesini ve müşteri deneyiminin olabildiğince iyi olmasını sağlamasıdır.

Özetle; sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliği sağlayacak operasyonlar lojistik sektörü ile yakından ilgilidir. Sektörün çevreye verdiği zararların en aza indirilmesi ancak sürdürülebilirlik için etkin stratejilerle mümkündür. Bu kapsamda işletmeler:

  • Ürünlerini daha büyük yığınlar halinde taşımalıdır.
  • Çevre dostu ve verimli ulaşım ve dağıtım sistemleri kullanmalıdır.
  • Paketleme işlemlerini ve içinde kullanılan malzemeleri azaltmalıdır.
  • Ambalajlamada geri dönüştürülebilir malzemeleri tercih etmelidir.
  • Personeli eğitmelidir.
  • Müşterilerini ve tüketicilerini bilgilendirmelidir.
  • Tersine lojistik programları teşvik etmelidir.
  • Araçlar/motorlar için çevre dostu teknolojileri tercih etmelidir.
  • Nakliye planlarını ve rotalarını yeniden düzenlemelidir.
  • Araçlarının emisyonlarını düzenli olarak yapmalıdır.
  • Eskimiş araçların kullanımına son verilmelidir.

Feyza YALÇIN
Sosyolog

KAYNAK

https://dergipark.org.tr/tr/
https://www.greenlojistik.com.tr
https://core.ac.uk/


Adresimiz

Ali Kuşçu Mahallesi, Yavuz Selim Caddesi, No: 50, Fatih/İstanbul

İletişim Bilgilerimiz


+90 212 621 23 40+90 212 621 23 59info@haliccevre.com

Sosyal Medya Hesaplarımız


Merhaba
1
Merhaba
Mesajınıza hafta içi 07:30 - 17:00 saatleri arasında dönüş yapılacaktır.