BAKIR MARUZİYETİ

Bakır alaşımları ve öne çıkan özellikleriBakır maruziyeti birçok sektör için sık rastlanabilecek bir maruziyet çeşididir. Birçok metal ile alaşım oluşturabilmesi bakırın çok farklı alanlarda çok çeşitli kullanımını mümkün kılar.

Bakır elementi kırmızı kahverengi bir görünümdedir. Dövülebilir ve bükülebilir özellik gösterir. Ayrıca elektrik ve ısı iletkenliği iyi olan bir metaldir. Aslında metalik bakır aşınmaya az da olsa dayanıklıdır. Dolayısıyla hava ve sudan ya da oksitleyici olmayan asitlerden kolay kolay etkilenmez. Nemli ortamlarda üzeri nemden dolayı karbonatla kaplanır.

Bakır birçok metalle alaşım yapabilir ve bu alaşımlar ortaya çıkan özelliklerine göre birçok amaçla kullanılabilir. Örneğin alüminyumla yaptığı alaşımlar korozyon dayanımı ve mukavemet özellikleri ile ön plana çıkarken, çinko ile yaptığı alaşımda işlenebilme özelliği ön plana çıkar.

Her insanın vücudu belli bir miktar bakıra ihtiyaç duymaktadır. Yetişkin bir birey için bu miktar günlük 30 mcg/kg civarındadır. Bu miktarda bakır ise dengeli beslenildiğinde zaten vücuda yeteri kadar alınabilmektedir. Zaten eksikliği ayrı, fazlalığı ise ayrı hastalıklara neden olur. Ağızdan alındıktan sonra hem mide hem ince bağırsakta emilir ve böylece tüm vücuda dağılır. Ancak karaciğerde, kemik ve kas dokusunda daha çok toplanır.

Akut etkiler

GİS: Bir çeşit bakır zehirlenmesidir. Genellikle göz taşının intihar amaçlı ağızdan alınması şeklinde görülür. Bu durum aynı zamanda kusma etkisi oluşturacağı için genellikle sonucu ölüm olmaz ama ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açabilir. Bakır kapların yemek içmek işlerinde kullanılması da zaman zaman bu duruma sebep olabilir.

Göz: Elementel bakır veya %85 civarı bakır içeren alaşım tozlarının göze batmasıyla ortaya çıkan göz tramvasına şalkosiz adı verilmektedir.

Solunum sistemi: Bakır buharları solunduğunda metal dumanı ateşi olarak bilinen bir duruma sebep olur. İlk baş ağızda kötü bir tat oluşur ve sonra solunum yolları mukozasında tahriş meydana gelir. Saatler ilerledikçe de öksürük, göğüste daralma, aşırı halsizlik ve ishal ortaya çıkar. Hastalığın etkisi 24 saati geçebilir. Bunun dışında burun akıntısı, 390C ve üzerinde ateş, kırgınlık, kaslarda ağrı, vücutta terleme, ağız ve boğazda kuruluk, baş ağrısı, nefes darlığı vb etkilere rastlanabilir.

Böbrekler: Ağızdan bakır sülfat alımı hematüriye; yani idrara kan hücresi karışmasına neden olabilir ya da oligüriye; yani normalden az idrara çıkmaya yol açabilir. Bu da kana üre karışması ile sonuçlanabilir ve böbreklere kalıcı hasar verir.

Bunların yanı sıra; ciddi derecedeki bir bakır sülfat zehirlenmesi vücutta hemolitik anemiye neden olabilir. Bu şu anlama gelir; alyuvarlar normal ömrünü tamamlamadan vücuttan atılır. Vücutta olması gerekenden fazla bakır bulunması deride, tırnaklarda, saçlarda ve dişlerde yeşil görünüme neden olur. Gözde katarakt oluşabilir. Dumanlarına maruz kalmak KOAH gibi birçok akciğer hastalığına neden olabilir. Karaciğerde de sertleşme, siroz gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Çeşitli organlarda kanser dahi oluşabilir.

Önleme

Bu tarz maruziyetlerin önlenmesinin en temel yolu etkin havalandırma ile ortamda metal buharlarını kritik seviyelerin altında tutmak, çeşitli kişisel koruyucu donanımlarla bakır tozları ile teması mümkün olduğunca azaltmaktır. İş hijyeni kuralları çok önemlidir. Ayrıca kişisel hijyen kurallarına azami düzeyde dikkat etmek gerekir. Yeme içme işleri tamamen farklı bir ortamda yapılmalı; çalışanların yemek öncesi ellerini etkin şekilde yıkamaları sağlanmalıdır.


Mehmet Nesim KAPAĞAN
Çevre Mühendisi

Kaynak:
http://www.isgum.gov.tr/


Adresimiz

Ali Kuşçu Mahallesi, Yavuz Selim Caddesi, No: 50, Fatih/İstanbul

İletişim Bilgilerimiz


+90 212 621 23 40+90 212 621 23 59info@haliccevre.com

Sosyal Medya Hesaplarımız


Merhaba
1
Merhaba
Mesajınıza hafta içi 07:30 - 17:00 saatleri arasında dönüş yapılacaktır.